Millenium Resort Patong

Phuket Patongta kalıp kalabileceğiniz en konforlu, en merkezi, en hareketli ve en kaliteli otel 5 yıldızlı Millenium Resort Otel. 

Bir kere jungceylon shopping mall oteli ortadan ikiye ayırıyor. 4 günde jungceylon u geze geze bitiremedik biz. Jungceylon un içinde bir çok Restaurant bulunuyor. Tavsiye edebileceklerim İtalyan Thai Wine. İyi pişmiş bonfile veya ıspanaklı tagliatelle veya mantarlı pizza. Fiyatlar ise çok uygun. 

Zaten Thai de yeme içme gerçekten çok ucuz. Yani gitmişken istediğiniz herşeyi deneyin. Elinizi kokak alıştırmayın. Veee Thai Brochette deneyin. Bizim tarzımız olan şiş kebaba benziyor. Garnisi ile enteresan ve enfes bir lezzet ortaya çıkıyor.

Patong Beach

Phukete gittiniz. Phuketin merkezi neresi diye aramayın. Phuket merkez yerel halkın olduğu ufak bir yer. Pek bir espirisi yok. Gitmeniz gereken yer Patong. Patong sahil şeridinin en işlek caddesi. Gece kulüpleri, 5 yıldızlı oteller, alışveriş mağazaları, yeme içme mekanları yani aklınıza gelebilecek herşey Patong Beach'te. Sea Food Restaurantlarından tutunda İtalyan, Meksika, Hindistan ve hatta Lübnan mutfağına kadar her damak uygun alternatifler var. 

Sokaktaki Pancake'cilerden muhakkak nutellalı ve muzlu pancake yiyin.Ve gece... Gece vakti geldiğinde Phuket'te tek durağınız Barlar Sokağı. Yine Patong'da. Etraftaki travestilerden korkmayın. Erkeklerden çekinmeyin. Eğer çift iseniz size asla bulaşmıyorlar ve asla kadınlara dönüp bakmıyorlar. Açık barlardan birine oturun ve geceyi izleyin.

Fride Rice

Pancake

Patong da denize girdiniz ama burası kesmedi. Yok mudur Phuketin başka beachleri dediniz. O zaman kiralayın günlüğü 150 Baht olan bir scooter başlayın turlamaya Phuketi. 

Bu arada Thailand'ın para birimi Baht. 100 Baht 5,00 TL. Yani günlüğü 7,5 liraya motor kiralayıp 2 litre de benzin alıp (1 litre benzin 40 baht yani 2 TL) tadını çıkarın şehrin. Motor kiralama da acenteye kimliğinizi yada pasapotunuzu bırakmanız yeterli. Ehliyet gerekmiyor. 

Benzin ise sokakta 1 litrelik şişelerin içinde satılıyor. Bindiz motora gitmeniz gereken ilk durak Kata Beeach. Orda da denizin tadını çıkarın. Ya sonra? Karnınız acıktı. İlk tavsiyem Sea Food. Taze balıklardan yiyin. Ahtapot salatası ve Fride Rice. Fride Rice her Restaurant'ta biraz farklı yapılıyor. Ana malzemesi pirinç. Tatmadan dönmeyin. Bu arada eğer domuz eti yemiyorsanız her defasında ham istemediğinizi belirtin. Yemeğinizi de yedikten sonra canınızın istediği gibi Phuket'i turlayın. 

Yatan ve Oturan Buda Tapınakları

Bangkok'ta görebileceğiniz ve göreceğiniz en ince el işçiliği ve sabırla yapılmış Buda heykelleri ve tapınaklar.  

Oturan Buda

En büyük ve en eksi tapınak Yatan Buda. Tapınaklar kutsal olduğu için içeriye ayakkabı ile giremiyosunuz. Tapınağın dışında çıkarıp ayakkabı raflarına yerleştiriyorsunuz. Yüzlerce ayakkabıyı çıktığınızda da yerinde buluyorsunuz. Thailand da herhangi bir eşyanız çalınmaz:) Ayrıca erkekler kısa şort ve bayanlarda açık kıyafetle içeri giremiyor. 

Tapınağın başında büyük bir sepet içerisinde bulunan şalları bir Thailand'lı açık bulduğu kişilere vererek üzerini kapatmasını istiyor. İçeri girdiğiniz de 46 metre uzunluğunda ki altın buda dikkatinizi çekiyor. Buda nın ayak altlarında yazılanların buda felsefesinin öğretilerinden olduğu söyleniyor.

Yatan Buda

 Ayrıca yatan Buda tapınağında bulunan metal çanakların her birine bozuk para atarak dilek dileyebilirsiniz.

Montien Hotel Bangkok

Bangkok'a kadar gitmişken kalacağınız oteli iyi seçin. Bangkok şehir merkezine yakınlığı, şehre hakim manzarası ve güleryüzlü ekibi ile 5 yıldızlı Montien Hotel den memnun kalacaksınız. Otele adım attığınız da burnunuza gelen keskin kokunun ne olduğunu söyleyelim hemen. Sivri sinekleri kovmak için yaktıkları bir tür bitki. Bir süre sonra burnunuzun kokuya alıştığını göreceksiniz.

                www.montien.com

Thailand Bangkok !

Thailand'a gitmeye karar verdiyseniz öncelikle uçak yolculuğu ile aranızın iyi olması gerekiyor. İstanbul Bangkok direk uçuşu tam 9 saat sürüyor. Thailand ile Türkiye arasında ki saat farkı 6. Thailand 6 saat ilerde. İndiğiniz de jetlag sendromuna yakalanabilirsiniz. Tabi hangi mevsimde gittiğinizin farkında olmanız da önemli. Biz Temmuz ayında gittiğimiz de Thailand kış aylarını yani muson iklimini yaşıyordu. Hava sıcaklığı 30-35 derece arasında değişirken birden bardaktan boşalırcasına yağan yağmura yakalanıyor 10 dakika sonra tekrar normale dönüyor. Tabi tek dezavantajı o güzelim denizin aşırı dalgalanması. 35 derece de sağanak muson yağmuru altında motor ile dolaşmak tadacağınız ender maceralardan biri veya yağmur sizi bir ada da yakaladı ise hemen içkinizi alıp her köşede bulunan açık barlardan birinde yağmuru seyretmek hafızanıza kazınacak görüntülerden biri olacak. Hayır ben cayır cayır yanmak ve rahat rahat denize girmek istiyorum derseniz ocak şubat aylarında yani Thailand'dın sezonunda da gidebilirsiniz. Thailand'a eğer bir tur firması ile gidiyorsanız en rahat yanı yerel rehberin havaalanı-otel, otel-şehir turu, otel-havalanı gibi tüm ara aktarmalar için size özel bir araç kiralanması. Bangkok havalimanından şehre indiğiniz de burnunuza ilginç kokular gelecektir. Merak etmeyin her ilçede, her otelde ve her sokakta bu kokuların envai çeşitleri ile karşılaşacaksınız. Thailand halkı Budizim felsefesini savunuyor. O nedenle insanlar fazlaca hümanist. Gecenin bir yarısında tek başınıza en işlek caddelerinden birinde rahatca dolaşabilirsiniz. Kimse size dönüp bakmaz. Thailand çok güvenlidir. Çünkü turizm onlar için önemlidir. Ve sizde onlar için çok değerlisinizdir. Ben kendi ülkemden çok orada bize gösterilen ilgi alakaya maruz kaldım. Gelelim en önemlisi yeme içme rehberine. Eğer sizde 'ben balık yemeeem, sarımsak ağzıma sürmeeem, ıyyyy karides sevmeeeem, onu yemem bunu yemem' diyen nadide insanlardansanız baştan söyliyelim sakın haaa! Vazgeçin siz iyisi mi Avrupayı gezin. Asyalıların yemek felsefesini kendi deyimleri ile şu 'sırtı güneş gören her canlı yenir'. İnsan hariç buldukları herşeyi yiyebilen insanlar bu Asyalılar. Hemen korkmayn sokaklar öyle çekirge, hamam böceği gibi kızartmalarla dolu değil. Eğer sizde denizden babam çıksa yerim diyenlerdenseniz tam yerine düştünüz. Çünkü bu insanlar geçimini aynı zamanda denizden sağlıyor. Gece hayatı ise çok renkli. Her gece farklı bir görüntüye şahitlik edebilirsiniz:)

En İyi Kumru Çeşme'de

İzmir Çeşme'ye gittiniz. En iyi kumru nerde yenir diye sordunuz. Yüzde doksan Marina da şahane dekoru ve manzarası ile Kumrucu Şevki cevabını alırsınız. Salam, sosis ve sucukla aranız iyiyse erimiş kaşar peyniri ile kumru sizin için vazgeçilmez bir lezzet olacak. Bu arada Bahçeşehire kadar gelmiş Şevki Kumru. Denemedim ama her zaman ana şubenin lezzetinin ayrı olduğunu savunurum. Buda bir ön yargı tabi. Fakat iddia ediyorum Şevki'den

daha iyisini yapan kumrucu yok.

 

Ve Bodruma gittiniz. Orada da canınız kumru çekti. Burada ki adresiniz Marinada ki İzmir Kumrucusu. Yiyebileceğiniz Bodrum kumrucuları arasında en iyisi olan.Test edildi onaylandı!

Uykuluk Denediniz mı?

Genelde Uykuluk kelimesi geçtiğinde tam olarak hayvanın neresi olduğunu bilemediğimizden kafamızda soru işaretleri oluşuyor. Uykuluk, kuzunun boynunda gırtlakla et arasında emdiği sütlerin birikmesinden oluşan yağlı olmayan özel bir et.

Uykuluğu yerinde ve ustasından yemekle işe başlarsanız gecenin bir vakti uykuluk krizine girer soluğu İstanbulda Uykuluk üzerine başka bir semtin olmadığı Sütlüce de 'Sütlüce Uykuluk Et ve Et Ürünleri' Restaurant'ta alırsınız. Ama dikkat! Sütlüce boydan boya bu işi yapan Restaurant ve seyyar arabalarla dolu. Eğer lezzetini tam tutturamamış bir yerde yerseniz sizin için Uykuluk başlamadan biter. Sütlücede ki nerdeyse bir çok Restaurant'ı denemiş biri olarak tavsiyem 'Sütlüce Uykuluk Et ve Et Ürünleri Restaurant' Sütlücenin hemen girişinde cumba evlerin ilki. Salaş bir yer olmakla birlikte şefe tavsiyeniz 'az pişmiş ve fındık uykuluk' olması. Ve tabi ki ekmek arası yenmesi.İddia ediyorum daha iyisi yok!